Kaygı ve Endişeyi Yenmek İçin 5 İpucu

Kaygı ve endişe, insanı hiç bitmeyen sorunlar denizinde boğuluyormuş gibi hissettirir. Bazen kurtuluyormuş gibi hissederiz ancak sonra görünmeyen bir el bizi yeniden denizin içine çeker. Hayat amacındaki kaygının ve endişenin ağırlığı, zihnimizi ağır bir şekilde ele geçirir ve ayakta durmamızı zorlaştırır. Unutulmamalıdır ki kendinizi güçsüz hissettiğiniz zamanlarda hayatınızın yeniden ele alınabileceği, kaygı ve endişeyi yenmek için bazı şeyler yapılabilir.

Kaygı Ve Endişeyi Yenmek İçin İpuçları

Namaza Sıkı Sıkı Sarılın

Endişe ile baş edemeyeceğinizi düşündüğünüz zamanlarda namaza sıkı sıkı sarılın. Unutmayın namaz bizleri feraha ve kurtuluşa erdirecek eşsiz bir hazinedir. Sıkıntıya düştüğünüz zamanlarda, aklınıza bu dünyanın geçici meşgalelerinin geldiği ve sizi meşgul ettiği anlarda kendinizi namaza verin. Vakit namazlarınızı kılmışsanız nafile namazlar kılın.Aklınızı negatif düşüncelerden uzaklaştırın. Unutmayın biz insanoğlu bu dünyada geçici olarak gönderilmiş bireyleriz. Unutmayın ki Cenab-ı Allah inşirah Süresinin 7. Ayetinde şöyle buyurmaktadır: “Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel.”

Hayatınıza Şükürü Yerleştirin

Şükretmek biz insanoğlu için nedense sadece felaket anlarında hatırlanır oldu. Bizlere yada çevremizdeki insanların başına kötü bir iş gelince nedense şükretmeyi hatırlıyoruz. Oysa adım atarken, nefes alırken, nefes verirken hatta ve hatta kalbimizin her atışında Cenab-ı Allah’a şükür etmeliyiz.

Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Allah şöyle buyurmaktadır: “O halde siz beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin ve sakın nimetlerime nankörlük etmeyin.”

Allah’ın verdiği nimetler ve hayatımız için her fırsatta şükretmeli, gelecek ile ilgili kaygılarımızı bir kenara bırakmalıyız. Rabbimizin bizim için vereceği bela ve musibetlerin onun birer imtihanı olduğunu bilmeliyiz.

Her Zaman Yeniden Başlayabileceğinizi Unutmayın

Hayatın zorlukları karşısında elimizden hiçbir şey gelmeyeceğini düşünerek büsbütün bırakan insanlar görür olduk. Nasıl olsa borçlarım bitmiyor, nasıl olsa derdim bitmiyor diye sızlanan insanlar artar oldular. Büsbütün boşvermişlik artar oldu. İşinie kaybeden bir insanın sanki dünyanın sonu gelmişçesine hayattan soğuduğunu görür olduk. Bu tarz sorunların bizler için birer imtihan olabileceğini unutur olduk.

Unutmalıyız ey mümin kardeşlerim . Bu dünya bizler için birer imtihan. Cenab-ı Allah’ın belki de bizler için daha güzel planları olabilir. Bugün kaybettiğimiz bir işin yarın bize daha güzel bir iş kapısı açmayacağını nereden biliyoruz ki.

Kendinize Bir Amaç Belirleyin

Bazı zamanlarda hayattaki amacımızın ne olduğunu düşündüğümüz zamanlardan geçeriz. Öyle ki hiçbir amacımızın olmadığını yada boşu boşuna yaşadığımızı düşündüğümüz olur. Sakın mümin kardeşim. Şeytanın bu vesvesesine kapılmayın. Unutmayın ki Cenab-ı Allah bu dünyaya bir çöp tanesini bile gereksiz yere yaratmamıştır. Kaygı ve endişeyi yenmek için bu hayattaki amacınızı belirleyin. Unutmayın ki bir amacı olan insanın umudu olur. Umutsuzluk bizleri endişe ve kaygıya sürükler. Herhangi bir amacı olmayan insan hayatında sürekli bir boşluk hisseder ve yönlendirmelere açık olur.

Tavsiyle Yazı: Şeytanın Vesveseleri Nelerdir? Nasıl Kurtuluruz?

Kaynağı Belirleyin ve Üzerine Gidin

Hayatımızdaki kaygı ve endişeyi yenmek için belki de yapılması gereken en önemli şey sorunun kaynağını bulabilmektir. Kaygımızın ve endişemizin sebebi bazen sürekli tekrar eden sorunlar olabiliyor. Tekrar eden sorunların ne olduğunu bulursak ve üzerine gidersek kaygıdan ve endişeden daha çabuk kurtulabiliriz. Bu tarz sorunlar hayatımızda sürekli karşımıza çıkacak ve bizlere endişe yaratacaktır. Umutsuzluğa kapılmadan sorunu ortadan kaldırmalıyız. Böylelikle hayatımızdaki takıntılardan kurtulmuş oluruz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar